Çakır: “Amasra’nın kaderini Cumhur İttifakına teslim edemeyiz”

Ahmet Oktay’la Enine Boyuna programının canlı yayın konuğu olan Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, “Ülkenin, dünyanın içinde bulunduğu hali hepimiz görüyoruz. Amasra’da da, Amasra bir Cumhuriyet kenti, özgürlükler kenti. Biz de Amasra’nın bu kimliğiyle devamını istiyoruz. Hemşerilerimiz biliyor. Ortak değerlerimize ne kadar değer verdiğimizi, milli bayramlardaki duruşumuzu, Amasra halkıyla coşkumuzu. Şuanda Cumhur İttifakı eliyle Amasra’da da bizce termik santralinde önünü açabilecek, ATİM’inde özelleştirilmesinin önünü açabilecek, limanımızın belki özelleştirilmesinin önünü açabilecek bir sürece doğru bir zorlama var. Bu konuda da şunu iyi biliyoruz. Rekabet edemeyeceğimiz iki şey var, Cumhuriyet Halk Partisi ve Recai Çakır olarak açıkça söylüyorum, devlet gücü, devlet hepimizin. Kurumları ve devlet memurlarını lütfen önümüzden çekin. İkincisi de para gücü. Dehşet bir kaynak var. Bu kaynak bizce milletin kaynağıdır. Bununla da baş etmemiz mümkün değil. Biz mütevazı bir biçimde devam edeceğiz. Ama şuanda içinde çatırdadığını gördüğümüz Cumhur İttifakına Amasra’nın kaderini teslim edemeyiz.” dedi.
Bu haber 2024-03-28 15:37:17 eklenmiş ve 412 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur AK

 

 

Seçime sayılı günler kala Bartın Pusula Gazetesi, Bartın Halk Gazetesi, Bartın Manşet Gazetesi ile Bartın’ın ilk resmi internet haber sitesinden biri olan bartınhalkgazetesi.com.tr ile şehrin medya gücü EYBEY Medya’da Gazeteci Mustafa Ahmet Oktay’ın canlı yayın konuğu mevcut Amasra Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Amasra Belediye Başkan Adayı Recai Çakır oldu.

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gönderdikleri video ile Çakır için vatandaşlardan destek istedi.

 

 

Projelerinden bahseden Çakır, Oktay’ın sorularını yanıtlayarak önemli konulara da değindi.

 

 

“Sürecin kilidini açan hamle budur doğalgaz için”

 

 

Doğalgaz konusu ile ilgili Çakır, şöyle konuştu:

 

 

“Kentimiz için önemli. Aslında şu hakkı teslim edeyim. Benden önce görev yapan arkadaşımızda doğalgaz talebini iletmiş. Biliyorsunuz Bartın- Zonguldak bölgesinin ihalesini alan dağıtım şirketi AKMERCAN firması. Bartın’da da aynı firma sağlıyor bu dağıtımı. Firma temel talepleri iletmiş başkanımıza da demiş ki, şu 4 başlıkta meclis kararı istiyoruz. Belediye meclisi 3’ünü sağlayabileceğini ifade etmiş ama bir tanesi ve en önemlisi şu, nüfusu kurtarmayan belediyeler için hemen hepsinden istenen asgari şart bu, kazılan yerlerdeki üst kaplamayı yani taş, beton, asfalt her neyse bunun üstlenmesini istemiş belediyenin. Ve yine bahsettiğim üzere bugüne göre çok daha iyi ekonomik koşulların olduğu günlerde AK Partili Belediye Başkanımız biz bunu karşılayamayız diyerek meclis gündemine   getirmemiş durum bu. Biz getirdik. Neye güvenerek getirdik? Amasra modeline güvenerek getirdik. Biz büyükşehirlerden, kardeş belediyelerden, özel sektörden, merkezi hükümetten ciddi destekler alarak başardık birçok işi. Kurduğumuz bu ilişkilere güvenerek meclise getirip oy birliğiyle karar aldık. Sürecin kilidini açan hamle budur doğalgaz için. Tabi biz bu kararı ilgili firmaya yani AKMERCAN’a ilettikten sonra AKMERCAN’da genişleme talebinde bulundu bakanlıktan. Kurulda buna onay verdi. Bir imza attılar Allah razı olsun. Bu aslında şunun da cevabı, hani ‘biz olmazsak doğalgaz gelmez’ diyor ya birileri o imza verildi zaten. Böyle bir niyeti olan varsa geçmiş olsun devlet bu sözü verdi zaten o imzayı vererek. Bakın biz Allah razı olsun diyoruz. Peki, bu imzadan sonra ne oldu? İlgili firma geçen yıl 2023 yılında Sayın Bakan’ın ifadesiyle söylüyorum 32 milyon lirayı toprağın altına gömdü yatırım yaptı. Bu senede 100 milyon harcamayı planlıyor. Ne için yapıyor bunu? Gaz satacak ve para kazanacak. Dolayısıyla en az o da bizim kadar istiyor. Biz de hemşerilerimize daha önce şunu söylemiştik, şubat sonu gibi çalışma başlayacak. Neden başlamadı? Biz şunu istiyoruz, bir an önce başlayın burası bir turizm kenti. En azından turistlik hareketliliğin en yoğun olduğu bölgeyi bir an önce çıkalım. Geçen sezon maalesef çalışmalar sezona sarktı. Sebebi biz tarihiyle çok zengin bir yerde yaşıyoruz. Amasra öyle bir yer. Dolayısıyla bir taşınmaz kültür varlığına denk geldiğimizde bu projenin tekrar Kültür Bakanlığına gidip revize edilip onaylandıktan sonra çalışmaya devam edilebiliyor durduruluyor yani. Bu riski almak istemiyoruz. Şuanda beklemesinin nedeni de siyaset. Bir başka örnekle yine bir güneş enerji santrali projemiz var. Tüm hazırlıklarını tamamladık. Ön onayımızı da aldık şuanda bağlantı iznini bekliyoruz. Normalde her yılın ocak ayı ilk iki hafta içinde açıklanır bu onaylar. Bu sene ertelendi. Hangi tarihe biliyor musunuz? 1 Nisan. Biraz şaka gibi değil mi? yani özellikle seçim sonrasını bekliyor.”

 

 

“Yerinde bulamıyorsun niye? Çünkü seçim için çalışıyorlar”

 

 

“Amasra’da siyasal baskılarda neler yaşıyorsunuz? Özellikle seçim zamanında Amasra’da daha farklı yaşadığınız konular var mı?” Sorusunun sorulması üzerine Çakır, “Öncelikle bu rejim değişikliğine dönük bir eleştiri olsun, siyasi bir eleştiri. Partili Cumhurbaşkanları baştan beri doğru bulmuyorum. Siyaseten de doğru bulmuyoruz. Buradaki kafa bulanıklığını aslında şuan yaşıyoruz. Biz ne istiyoruz, ben hala şuan seçildiği dönem itibariyle görevi devam eden belediye başkanıyım. Kime gideceğim? Devletimizi temsil eden hükümetin Bakanına gideceğim, Genel Müdürüne gideceğim. Amasra için bir şey isteyeceğim. Yerinde bulamıyorsun niye? Çünkü seçim için çalışıyorlar.  Bir gariplik var. Bakan dediğiniz ki bizimde bir tane gurur duymak istediğimiz Bakanımız var Amasra’ya üs kurmuş durumda. Yani biz ondan neyi bekliyoruz, Amasra- Bartın olarak bölgemizi gözetmesini bekliyoruz ama Türkiye Cumhuriyeti olarak da Adaletin başı olarak o adaletin tecelli etmesini, hızlanmasını vesaireyi bekliyoruz. Çok şükür biz o hızlı örneklerden birini yaşadık. Türkiye rekoru 3 günde sözde mazot, yolsuzluğu iddiasıyla ağır cezaya çıkacak bir karar alındı. Birçok yerde bunu beklerken seçim dönemiyle bağlantılı çok net görülüyor.” diye konuştu.

 

 

“Bugüne kadar gerilim siyaseti yürütmedim hiç”

 

 

Çakır, “Amasra için bir şey istediğiniz zaman muhakkak Bakana, Milletvekillerine, Bakan Yardımcılarına gittiniz. Oradaki tutum nasıldı?” sorusuna ise “Her ikisini de yaşadık. Kentin geleceğine zarar veren hamleleri de gördük, yapıcı bir yaklaşımla sorun çözen örneklerde gördük. Ben ikisini de anlatmayı tercih ediyorum. Bugüne kadar gerilim siyaseti yürütmedim hiç. Hala da öyle bir niyetim yok. Amasra’da taş üstüne taş koyalım.” dedi.

 

 

“Biz sadece siyasi rakiplerimizle yarışmıyoruz”

 

 

Mazot yolsuzluğu iddiası ile ilgili Çakır, şu ifadeleri kullandı:

 

 

“Bir Amasra modelinden bahsettim. Bizim buradaki bakışımız şu, geçen de belediye personeliyle çalışma arkadaşlarımla bir toplantı yaptım ve onlara şunun için teşekkür ettim, benim bu belediyeye en azından kurumsal kimlik anlamında kazandırdığım birincil şey şudur, en düşük maliyetle ya da bedava yapılabileceğimiz bir şeye para harcamayacağız. Bizim öyle bir kaynağımız yok. Hep böyle çalıştım ve şuan benim birim amirimden personelime kadar herkes böyle bakar. Bu benim için büyük bir keyif.

 

 

Gelelim bu mantıkla mazot yolsuzluğu iddiasına. Belediyenin sözleşmeli avukatı, belediyenin davası görülecek iki tane mahkemesi var Zonguldak’ta bana soruyor, başkanım nasıl gideceğiz? Birimlerden de katılım olabilir. Bende şimdi normalde yapmam gereken, beni eleştiren varsa şu konuda haklı, ya başkan çağar garajdan bir araç.  E yok. Benim kendi bindiğim araç bile 15 yaşında. Ben alabilir miydim? Alabilirdim ama personelime borçluyken, Amasra hizmet bekliyorken onu öncelemedim. Daha çok tamir bakımla devam ettik. Aldığımız araçlarda hibedir. Bende dedim ki avukat arkadaşımıza hakkını helal et sen arabanla git yaktığın mazot neyse onu biz verelim. Yani biz gene ne yaptık? Bedavaya ya da daha uyguna yapabileceğimiz bir şey varsa onu tercih edeceğiz. Araba yok. Tamam doğrusu ne şu, Recai Çakır araç kiralar. Araca şoför tahsis eder. Onun mazotunu, benzinini koyar. İlgili birim amiri, çalışanı ve avukatı davaya gönderir getirir bitti. Toplayın bakalım ne çıkıyor rakam olarak. Atıyorum 10 bin lira çıkıyor. Ben ne yapmışım demişim ki sen git gel kendi arabanı kullan. Mazotu sadece benden, emeğini de kullan senin yevmiyeyi de vermiyoruz zaten. Açık söyleyeyim 12 bin lira aylık verdiğimiz para sözleşmeli avukatımıza. Birçok avukat bunu yapmaz. Sonra ne oluyor bu iş sahte isimli ve adresi sahte bir mektupla ihbar ediliyor savcılığa. Savcılıkta ihbarı alınca doğal olarak görevin gereğini yapıyor. Bir bakıyor sonra görüyor ki evet belediyenin avukatı, evet kendi ofisine kayıtlı araçla, evet belediyenin davasına gitmiş. Normalde bunda bir şey yok. Peki bir şey niye çıktı? Bir şey dediğimiz şu, çok çok zorlarsanız görevi kötüye kullanma dersiniz belediye başkanına. Ama o da kritik bir şey var. Görevi kötüye kullanma derseniz izin almanız gerekiyor. Seçim öncesine yetişmiyor. Yani İçişleri Bakanlığından izin alacaksınız belediye başkanı hakkında görevi kötüye kullanmadan bir iddianame hazırlayacaksanız. Dava açacaksınız. Zimmet derseniz buna gerek kalmıyor. Zimmetin koşulları oluşmuş mu? Hayır. Peki ben yargılamak istemiyorum. Ülkenin içinde bulunduğu genel durumu görünce Ekrem Başkan 17 Bakanla, biz de burada gurur duymaya çalıştığımız bir Bakanla mücadele edince şunu görüyoruz, bürokratlar, yargı dahil baskı altında çok net yani. Biz sadece siyasi rakiplerimizle yarışmıyoruz. Dolayısıyla bir hukuk skandalına dönüşecek şekilde 3 gün içinde jet bir hızla 5 yıldan 12 yıla ağır hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıkarılacağım Mayıs ayında. Ne bu? Bence ilk adım fevrice atılmış sonra bunun siyasi sonuçları düşünülerek böylece geri durulmuş ama bu arada yargıya büyük haksızlık yapılmış basınç yoluyla.

 

 

“Biz haksızsak gereğini söylesinler”

 

 

Sonrasında ben daha önce de çok yaşadım. Dolayısıyla haklılığımıza inandığımız bir meselede bu tip şeylerle bir adım geri atmayız buradan açık açık söylüyorum. Bunu yapmaya çalışan devlet kurumları, devlet memurları, bürokratlar, her kimse hala nezaketimi korumaya çalışıyorum. Bu devlet hepimizin. Yani devletin kurumlarını, makamlarını kullanarak siyaset yapmayın. Eğer rakip olacaksa çıkartın ceketi kollarınızı sıvayın buyurun. Siyaset meydanında karşılıklı gereğini yapalım. Mücadele edelim. Devletin arkasına saklanarak iş yapmaya çalışmayın. İddialardan biri şu, o sahte isim ve sahte adresli belgeyi ilgiliye veren bir devlet memuru. İddialardan biri bu. Hadi o değil zaten ilgili arkadaş şuanda Cumhur İttifakının yedek meclis adayı, o dönemde de bir aday adayının ofisinde çalışıyor. E baktığınız da bir manzara görünüyor değil m? Biz haksızsak gereğini söylesinler.

 

 

“Bu suçsa asın beni”

 

 

Belediye başkanı suç işlemiş. Suç bu işte. Asın kardeşim beni. Bu suçsa asın beni. Bugün olsun yine aynısını yaparım. Çünkü ben o kiraladığım araca ödeyeceğim parayı da personele verdiğim yevmiyeyi de Amasra halkından alıyorum. Ben onların kaynağını verimli kullandığım için büyük bir başarıya imza attım. Yeterince belki reklamını yapamadım ama Amasra modeli gerçekten büyük bir başarı. Bu ekonomik koşullarda bunca sıkıntıların içerisinde. Bir örnek vereyim size Amasra Belediyesinin 2018 yılı gelir bütçesi 12 milyon lira civarı. Ben göreve geldiğimde faizsiz borcu da 34 milyon yaklaşık 3 katı değil mi? yani bu şu demek, Amasra Belediyesi bütün gelirlerini kasaya doldursun hiç para harcamasın. Personele, yakıta, şuna buna hiçbir şeye vermesin. 3 yıl sonra onu çıkarıp borcunu ödeyebiliyor. Durum bu. Şuanda Amasra Belediyesinin gene faizsiz borcu 75 milyon, bir önceki yılın 2023 yılının gelir bütçesi 73 milyon. Bu ne demek 1 yıllık gelirimizle biz borcumuzu kapatacak noktaya gelmişiz. Bu büyük bir başarı. Türkiye’deki AK Partili MHP’li belediyeler dahil birçoğu borç batığının içine doğru giderken biz bunu başarmışız.”

 

 

“Amasra halkıyla biz çok şeylerle baş ettik”

 

 

Yaklaşık 1 saat süren programda son olarak Çakır, şöyle konuştu:

 

 

“Ülkenin, dünyanın içinde bulunduğu hali hepimiz görüyoruz. Amasra’da da, Amasra bir Cumhuriyet kenti, özgürlükler kenti. Biz de Amasra’nın bu kimliğiyle devamını istiyoruz. Hemşerilerimiz biliyor. Ortak değerlerimize ne kadar değer verdiğimizi, milli bayramlardaki duruşumuzu, Amasra halkıyla coşkumuzu. Şuanda Cumhur İttifakı eliyle Amasra’da da bizce termik santralinde önünü açabilecek, ATİM’inde özelleştirilmesinin önünü açabilecek, limanımızın belki özelleştirilmesinin önünü açabilecek bir sürece doğru bir zorlama var. Bu konuda da şunu iyi biliyoruz. Rekabet edemeyeceğimiz iki şey var, Cumhuriyet Halk Partisi ve Recai Çakır olarak açıkça söylüyorum, devlet gücü, devlet hepimizin. Kurumları ve devlet memurlarını lütfen önümüzden çekin. İkincisi de para gücü. Dehşet bir kaynak var. Bu kaynak bizce milletin kaynağıdır. Bununla da baş etmemiz mümkün değil. Biz mütevazı bir biçimde devam edeceğiz. Ama şuanda içinde çatırdadığını gördüğümüz Cumhur İttifakına Amasra’nın kaderini teslim edemeyiz. Aday arkadaşlarla ilgili bir şey söylemiyorum. Siyaseten bir şey söylüyorum. Emeklilerin içinde bulunduğu durum ortada, ülkenin içinde bulunduğu durum ortada. Bu şartlar altında mahcup olacağınız vaatlerle Amasra halkını ikna etme gayreti size de bir fayda getirmez. Ben bugüne kadar olduğu gibi yarın belediye başkanlığını bıraksam yine emek, çevre, demokrasi mücadelesi vereceğim. Hayatı böyle yaşadım. Benim bir dükkanım yok gideyim orada çalışayım. Bir bahçem de yok Amasra’da gideyim çapa yapayım. Ben hayatı böyle yaşadım, böyle yaşamaya devam edeceğim. O yüzden de bu ortak değerlerimizle belki devlet gücüyle, parayla baş edemeyiz ama Amasra halkıyla biz çok şeylerle baş ettik. Hatta Amasra öyle bir yer ki 90’lı yıllarda Türkiye Emek Hareketine damgasını vuran madenci yürüyüşü ile denizden çıkan taze balıkları gönderen bir kent. Öyle bir dayanışma kültürü var. Termik santral mücadelesinde dünya Türkiye Çevre Mücadele tarihine notlar, altın harflerle yazılan bir miras bırakmış bir kent. Amasra bu seçimi de bu duyarlılıkla havuç ya da sopa taktiklerine taviz vermeden yine kendini geleceğe taşıyacak çabaya destek verecektir.”

 

 

Konuşmalarının ardından Çakır, Meclis adayları ile birlikte vatandaşları selamlayarak bir önceki sloganları olan “Kendimiz için değil kentimiz için hep birlikte çalışacağız. Amasra kazansın.” dedi.

ETİKETLER : Recai Çakır
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›